Yüzde yüz doğal yünden el tezgâhlarında dokunan ehram kumaşı, Bayburt yöresinin göçer kültüründen ilham alan desen ve nakışlarıyla zengin bir motif dünyası sunuyor. Bölgenin geleneksel kumaşı ehram, genç kızların çeyizlerinde değerli bir yere sahip. Yakın bir zamana kadar her evde ehram üretimi için birer tezgâh bulunuyordu ve kadınlar, elde hazırladıkları ipliklerle tezgâh başına geçip bu değerli kumaşa hayat veriyordu. Kadın giysisi olarak kullanılan ehram, aynı zamanda sembolik bir anlama sahipti: Neşeli günler için beyaz, yas için siyah veya koyu tonlarda, günlük kullanım içinse kahverengi “ehrama bürünülürdü”. Kent kültürünün ağır basmasıyla yok olmaya yüz tutan bu gelenek şimdi, Baksı Müzesi’nin öncülüğünde eski günlerine yeniden kavuşuyor… Evlerinden ayrı düşen tezgâhlar, bu kez bir moda tasarımcısının hayallerini gerçeğe dönüştürmek üzere maharetli ellerle buluşuyor.
Ehramı bölgesel bir kumaş olarak nitelemenin yetersiz kaldığını ve bu kıymetli dokumayı dünyaya tanıtacak olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Hatice Gökçe, Baksı Müzesi iş birliğiyle hazırladığı kapsül koleksiyon için 30 farklı model tasarladı. Yünün yalıtım özelliğinden yola çıkarak ehramı kışlık bir kumaş olmanın ötesine taşıyan Gökçe, dört mevsim giyilebilen zamansız parçalar yarattı. Ayrıca iç ve dışta iki farklı kumaşla çift taraflı kullanım sunan pratik ve şık tasarımlar oluşturdu. YENİDOĞAN adlı koleksiyonda yer alan ehramlar bölgeden toplanan eski tezgâhlarda üretildi ve modeller, kumaşı en az atıkla giysiye dönüştürmek üzere tasarlandı. İlk kez Fashion Week Istanbul dijital moda haftası kapsamında görücüye çıkan koleksiyon, yerli ve yabancı sektör profesyonelleri ile moda tutkunlarının beğenisini topla
